Heyecanımın ilk gününe yaklaşırken beklediğim kadar soğuk geçmeyen bir Aralık günü. Bu makale, yirminci yüzyıla ait not düşme alışkanlıklarımın hızla artmakta olduğunun güçlü bir göstergesi. İnsanların birbiriyle ileşiminin bir o kadar kolaylaşıp; bir o kadar da aralarındaki empati kanallarının kapalı olduğu bir çağdayız.
"duyduk duymadık demeyin!" |
Dizinin devamı
Önceki yazılarda aktardığımız gibi bu çalışmada da bahsi geçen kitaptan kısa alıntılar ile geçmişe dair anektotlara ve tarihi olaylara bir daha değinmiş olacağız.
"bir karar vermeli" |
Alınan karar
"... formüle ettiğimiz şeyleri Genel Ordu Karargahına bildirirken çok dikkatli davranırdık. Emin olmadığımız, şüpheye düştüğümüz olayları rapor etmemeyi kaide haline getirmiştik. Mesela, bize gelen telgraflardaki askerlerimiz N noktasında yarıldılar veya askerlerimiz N noktasını ele geçirdiler şeklindeki haberleri başkumandana askerlerimiz N noktasında döğüşüyorlar şeklinde bildirirdik."
"ölçüler iyi olmalı" |
Tahminler sevilmez
"... Daha önce de söylediğim gibi Stalin tahminler üzerine bilgiden hoşlanmayan, hatayı affetmeyen, kesin bilgiler isteyen bir liderdi. ... Genelkurmay'daki görevi esnasında ve özel hayatında hep aynı şekilde davranırdı. Altı sene boyunca onu hiç bir zaman birinin üzerine öfkeyle yürürken görmedim. Sert fakat çok dengeli bir insandı. ... Sadece çok gerekli olduğu zamanlar ve çok kısa konuşurdu."
"espriyi yapan kim?" |
Genelkurmay Subay Müfrezesi: Bir İhtiyaç
"... Genelkurmay'ın savaşın ilk aylarında cephelerden bazen yanlış bazen de zayıf bilgiler aldığını yazmıştım. Hatta bazen kendi askerlerimizden çok düşman hakkında bilgi toplardık. Bu eksiklikleri gidermek için subaylar bizzat uçakla cephelere giderek savunma hatlarımızın yerini tespit eder, cephe veya ordunun nereye gittiğini öğrenirlerdi. Bu subaylardan bazıları cephelerde öldüler, bazıları yaralandılar. ... Kalifiye subayların bir kısmını kaybetmek Genelkurmay'daki liderleri üzdü. Bu yüzden cephe ile temasa geçmek üzere bir subay topluluğu ayırdılar. Bu grup önce Harekât Dairesine bağlıydı fakat daha sonra Shaposhnikov'un önerisiyle bizden ayrılarak bağımsız oldular. Genel Ordu Karargâhı bu gruba Genelkurmay'ın Subay Müfrezesi adını verdi. Böylece Kızıl Ordu'nun tarihinde ilk defa Subay sözcüğü kullanılmış oldu. ... Bu subay müfrezesinin görevi gözlemlemekti. Ordudaki askerlerin cephelerini kontrol edip eksiklikleri Genelkurmay'a rapor edeceklerdi. Raporlarının bilhassa kendi gözlemleri olmasına dikkat ediliyordu. ... 1943 yılının ortalarında artık Subay Müfrezesine yapacak iş kalmamıştı. Zira cephedeki komutanların tecrübeleri gelişmiş, görevlerini aksatmadan yürütmeye başlamışlardı. Bu tarihten sonra Genelkurmay Subay Müfrezesi Harekat Dairesinde organizasyon işleriyle uğraşmaya başladı."
"afrika çölleri" |
Afrika cephesinin durumu
"... Hitler'in orduları Libya ve Trablusgarp'taki savunmadan şikayete başlamışlardı. Tunus'daki savaş da gittikçe ateşleniyor, müttefik hava kuvvetleri Alman ve İtalyan endüstri merkezlerine ağır darbeler indiriyorlardı."
"savaşın kaderini değiştiren karar vericiler" |
Yazının devamını okumak istiyorsanız "NOTUNGA: ENTERESAN NOTLAR TEZGAHI" adlı kitabı okumalısınız.