5 Mayıs 1912 günü Stokholm'un menekşe renkli İsveç tuğlası ve granit taşından yapılan 32 bin kişilik Olimpiyat Stadyumu'nda parlak bir törenle açılırken, oyunlara katılan 4742 sporcunun mensup oldukları 27 ülkenin bayrakları dalgalanmaktaydı. Bu bayraklar arasında Türk bayrağı da yer alıyordu ve törene katılan iki de sporcumuz vardı. Bu sporcularımızdan biridir kendisi. Diğeri de Vahram Papazyan'dır. Vahram'ın babası zengin olduğundan, dönemin spor federasyonu - gibi çalışan kurumun - ''kendi imkanların varsa gidersin'' lafı ona pek dokunmamıştır. Mıgırdıç için ise (babasının durumu iyi olmadığından) bu gidiş-dönüş bileti meselesi bir sorun haline gelmiş, İstanbul'daki bir Ermeni derneğinin Tiyatro oyunu organize etmesi (ki Mıgırdıç'ın kendisi de sahnededir) üzerine eline gitme imkanı geçmiştir.
Bayrak yoksa ben de Yok'um
Vahram Stokholm'e geldiğinde, Olimpiyat Oyunları'na katılacak ülkelerin caddelere asılmış bayrakları arasında Türk bayrağının bulunmadığını görünce derhal elçiliğimize koşup Büyükelçi Ahmet Bey'e durumu büyük bir üzüntü içinde anlatmış; Türk bayrağı Stockholm caddelerine ve Olimpiyat stadına çekilmediği taktirde yarışmalara katılmayacağını bildirmişti.
Yazının devamını okumak istiyorsanız "NOTUNGA: ENTERESAN NOTLAR TEZGAHI" adlı kitabı okumalısınız.
Yazının devamını okumak istiyorsanız "NOTUNGA: ENTERESAN NOTLAR TEZGAHI" adlı kitabı okumalısınız.
